8 Nisan 2014 Salı

ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK...

      Ölmek...
      Her şeyin sonu, bir tükeniş hissidir. Kimine göre yolun sonudur ölmek. Oysa, ölmeden önce ölmek var ki, bunu idrak eden insan yaşarken değil, ölünce uyanır...
      Bilinenin aksine sonsuzluğa uyanıştır ölmek. Sen bu dünyada yaşadığını zannedersin, ölünce bu yaşamın son bulacağını düşünürsün ama yanıldığının farkında değilsin. Çünkü düşünen zihindir, oysa hisseden ruh...Ne diyor hadiste; "Ahirette, dünyadayken afiyette olanlar, sıkıntıda olanlara bağışlanan mükafatları görünce, keşke yeniden dünyaya gönderilsek de derilerimiz makasla kesseler." Diyecekler. Burayı anlayabiliyor musun? Asıl yaşam orası, asıl canlılık orada.
      Ölmeyi gerçek yaşam olarak idrak etmek, yaşamdayken ölmeyi hak etmekle eş orantılıdır. Ölümü sevgiyle kucaklayan Salih kullar, kendileri için asıl uyanışın ve mükafatın o alem olduğunu bilirler. Buraya dikkat et! Kendileri için diyorum, çünkü onlar ölmeden önce uyananlar, ölmeden önce ölenlerdir. Henüz ölmeden, dünyaya gönderiliş sebebini idrak edenler, kul olabilme mertebesine gelenler ölümü bir son değil, tam aksine asıl başlangıç olduğunu yüreklerinde hissederler. Ben senin ölmeni istemiyorum, tam aksine uyanmanı istiyorum, ölmeden uyanmanı...Anlayabiliyor musun???
      Ölmek öyle bir hakikat ki. Rabb'e kavuşmak, Rabb'le buluşmaktır. Bundan daha güzel bir şey düşünebiliyor musun? Kim istemez ki Rabb'iyle buluşmayı? Bu durumda herkesin ölmek istemesi gerek. Biraz tezat değil mi? Ölmeyi kim ister? O halde beni iyi dinle. Ben sana ölmeden önce ölmeyi öneriyorum. Bu hayatı terk etmeden, canın yanmadan, sevdiklerinden ve sevdiğin şeylerden ayrılmadan. Ölmeyi, asıl uyanış olarak nitelendirmiştik az önce hatırlarsan. O halde hala neyi bekliyorsun, hala uyuduğun yetmedi mi? Uyan artık, uyan! Gerçeğini, amacını, huzurunu hisset iliklerinde. Hep söylerim ve söylemeye de devam edeceğim. Dışarıyı unut artık, sen içeriye dön. Asıl uyanış senin içinde, asıl cennet senin özünde. Rabb'inle buluşmak istiyorsan içinle meşgul ol. Bunun için ölmene gerek yok.
      Şimdi kendine çok kısa bir zaman ayır. Bir veya iki dakika yeterli olacaktır. Yalnız olacağın bir ortam daha iyi hissetmeni sağlayacaktır. Sessizliğin sesini dinle önce, gözlerini kapa ve varlığını hisset. Dünyadan irtibatını kes, nefsini bir kenara bırak ve zihnini sustur. Sadece ama sadece ruhunu hisset. Sen ruhani bir varlıksın. Ölünce yanında götürebileceğin tek şey ruhundur unutma! Bu güne dek hep nefsini besledin, artık ruhunu besle. Ancak bu sayede ölmeden önce ölmeyi, yani gerçek uyanışı ve aydınlanmayı yaşarsın. Dilersen kaldığımız yerden devam edelim. Sadece içindeki rahmete odaklan. Rabb'inin yüreğine bıraktığı sıcacık tecelliyi gör. Her ne olursa olsun O, daima seninle. O, sana bir annenin evladına olan şefkatinden çok daha fazla yakın. Düşün şimdi, neden buradasın, neden bu dünyaya gönderildin? Seni bu denli özel kılan ne? Bin bir çeşit nimetlerle ödüllendirildin, farklı farklı zevklerle tatlandırıldın, sahip olduklarınla müjdelendirildin. Şu an bir evin var, belki de bir araban. Gidebileceğin bir işin ve sevdiklerin var. Çok basit bir örnek vermek gerekirse kavurucu yaz sıcağında bir ağaç gölgesi bulup serinlediğin olmuştur elbet. Bir "Oh" demişsindir muhtemelen. Peki, o ağacın sahibini düşündün mü hiç? Hayır hayır, asıl sahibini kast ediyorum ben, Allah'ı. Peki ya, sana yapılan en küçük bir iyilikte teşekkür etmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini fakat, seni bu dünyaya gönderen ve asıl iyiliği sana sunan Rabb'ine teşekkür etmeyi hiç aklına getirdin mi? Bu soruların sadece birine bile Hayır yanıtını veriyorsan, sen zaten yaşayan bir ölüsün demektir. Yo, kızma bana. Bu bir hakaret değil, hakikat! 
      Biz insanlar nedense hep hakikatten kaçıp, işimize gelene odaklanmış durumdayızdır. Çünkü adı üzerinde işimize böyle geliyor. Oysa ben sana işine geleni değil, içinden geleni yapmayı gösteriyorum. Dikkat et! İçinden geleni dedim. Çoğunluk içinden geldiği şeyi yaptığını zanneder ama bu bil yanılgıdır. Onlara içlerinden geldiğini sandıkları şey egodur, egonun sesidir. Sen, egonu değil de ruhunu dinlersen gerçek yaşamın, gerçek uyanışın farkını fark edeceksin. Uyuma! Ölmeden önce cenneti yaşamak istiyorsan, ölmeden önce ölmelisin !!!
      Dua ile...

      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder