17 Nisan 2014 Perşembe

OLDUĞU KADAR, OLMADIĞI KADER...

      Kader...
      Kainatta, olacak şeylerin zamanını, yerini, özelliklerini ve nasıl olacaklarını, henüz onlar olmadan Allah tarafından bilinmesi ve takdir edilmesidir kader. Allah'ın ezelde takdir ettiği şeyleri, zamanı gelince bu takdire uygun olarak yaratmasına ise kaza'dır. Kaderi bir plana benzetirsek eğer, kaza da plana uygun olarak o şeyin yapılmasıdır diyebiliriz. Aynı zamanda kaza ve kader İmanın şartlarındandır.
      İnsanlar büyük bir yanılgının içindeler. Her şeyi kaderden bekleyip öylece beklemekteler. Sonuç olarak hiçbir kazanç elde etmediklerinde ise hep kaderi suçlarlar. Benim kaderim buymuş deyip, boş boş oturup beklemek değildir hayat. Her ne kadar kadere bağlıysa yaşam, Allah kullarına cüzi irade vermiştir. Sen elinden geleni yap, hatta fazlasını yap ama kararında yap. Tüm çabana rağmen, sana verilene razı ol ve elindekiyle yetinmeyi bil ki mükafatı hak edesin.
      Ne yapsam olmuyor diyerek isyan etme, daha fazlası içinse ısrarcı olma. Sen niyetini et, üzerine düşeni yap, ötesini Allah'a bırak. Gerisini düşünme bile, sorgulama. Ne demiş Şems-i Tebrizi; " Olduğu kadar, olmadı kader." Ne de güzel açıklamış güzel insan. Olanla yetinmeyi, olmayana razı gelmeyi en mükemmel şekilde izah etmiş. Sen her duanda Rabb'inden hayırlı olanı iste ve yine de de ki; Razıyım Rabb'im senden her gelene.
     Sen en ufak bir sıkıntıda diyorsun ki; Benim kaderim böyle yazılmış, demek ki nasip değilmiş huzur. Neler yaptım, çok dualar ettim ama değişen bir şey olmadı. İşte sen yine yanılıyorsun, nefsine yeniliyorsun. Oysa ki her defasında ısrar ediyorum ve sana diyorum ki, dışarıyı bırak, zihnini unut. Sen sadece içine dön ve ruhunun derinliklerindeki huzuru hisset. Orada özünü bulacaksın, özünde Rabb'ini göreceksin ve Rabb'inden geliyorsa gelen, onu sevgiyle kucaklayacaksın. Senin kaderin elbette ki henüz sen var olmadan yazılmış fakat unutma ki sen bir imtihan içindesin. Rabb'in istedi seni var etmeyi, demek ki yaratılma gayen var, demek ki ufak da olsa bir boşluğu doldurmak için gönderildin bu hayata.  O halde, doğru olanı bil, doğru yoldan git ve her daim doğru ol ki, hayatın doğru olan yanını görebilesin.
      Toplum, her zaman daha fazlasını ister, çünkü bu şekilde programlanmıştır zihinleri. Oysa zihinleriyle değil de yürekleriyle hareket etseler, her şeyin çok daha fazlasına sahip olduklarını idrak edecekler. Sen de öylesin, inançlısın biliyorum, Rabb'ine dua ediyorsun ve hatta O'nun rızası için istiyorsun ama isteğin olduğu zamansa çoğu kez şükretmeyi, Rabb'ine teşekkür etmeyi unutuyorsun farkında mısın?. Bu da seni hep daha fazlasını istemeye itiyor. Bu hep böyle olmuştur, aza kanaat etmeyen çoğu bulamamıştır unutma!
      Ben sana dua etme demiyorum, ben sana isteme de demiyorum dikkat et! Tabii ki dua edeceksin, elbette ki Rabb'inden isteyeceksin. Her derdin dermanı O değil midir? Yoktan var eden O değil midir? Sana istediğini verebilecek de bir tek O'dur, Allah'tır. Sen duanı et, ne istiyorsan Rabb'inden iste ama O'ndan gelene razı ol, elindekiler için şükretmeyi asla ihmal etme. Her neye sahipsen, sahip olmayanları düşün. Her ne şekilde yaşıyorsan, yaşayamayanları aklına getir ve anla. Bulunduğun yeri anla, sebebini anla.
      Benim davam farkındalık. Ben sana farkında ol diyorum, bak ama gör diyorum. İleriyi, daha da ileri gör diyorum ama sen görmemekte ısrar ediyorsun, bu durumda ne benim, ne de senin elinden bir şey gelir. Burada önemli olan idrak etmek, bilincinde olmak anlıyor musun? Yap ama yaptığını bil, bil ama bildiğini idrak et ve akabinde idrak ettiğin şeyi ise hisset ki yaptığından bir şey anlayabilesin.
       Hiçbir zaman şartları gereğinden fazla zorlama, hırs insanı yıpratır, her şeyin makul olanı yararlı olduğu gibi hırsın da bir derecesi vardır. Ne demiş atalarımız; Azı karar, çoğu zarar. O halde yeteri kadar iste, o halde hayırlı olanı iste, o halde herkes için iste. Ve de ki; " Rabb'im, hakkımda hayırlı olanı, hayırlı oranda nasip et. Ne seni unutturacak, ne de kendimi şaşıracak olanı ver. Razıyım senden her gelene." De ve bırak. Melekler senin için dua edecektir, kainat senin için seferber olacaktır. Çünkü sen kendini Allah'a ısmarladın, çünkü sen Rabb'ine tevekkül ettin. Çünkü sen, olduğu kadarına razı geldin, olmadığını kadere bıraktın...
      Dua ile...

©Poweredby farkında mısın?® 2014™








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder