2 Mayıs 2014 Cuma

SEN ALLAH'A SIMSIKI SARILMAZSAN, ŞEYTAN GELİP SANA SARILIR...

      Sarılmak...
      Hissetmenin en yalın halidir sarılmak. Sıcaktır, huzur verir sana. Sarıp sarmalarsın, kendini ona, onu kendine yakın hissedersin. Bir sarmaşığın, bir dalı bir daha bırakmamacasına sımsıkı tutması misalidir sarılmak, güven verir insana.
      Sana, senin kendine verdiğin değerin çok daha fazlasını verir Allah. Senin kendini sevdiğinden çok daha fazla sever seni. Eğer öyle olmasaydı, seni yaratır mıydı, hiç düşündün mü? O, sana sımsıkı sarılmış durumda ve asla seni yalnız bırakmıyor. Peki ya sen? Ne zaman hatırladın en son Rabb'ini? O, her daim seninleyken ve seni anarken, sen en son ne zaman andın seni Yaradanı? Hala farkında değilsin değil mi? Yaşama sebebinin, hayata gönderiliş nedeninin ve hepsinden önemlisi, sana sunulan nimetlerin farkında değilsin. Çünkü, kör olmuşsun, görmüyorsun. Çünkü buradasın, ama başka yerdesin.
      Her daim yalnızlıktan ve çaresizlikten yakınır durursun fakat sebebini hiç bir zaman kendine sormazsın. Neden? Evet, neden hatayı bir kez olsun kendinde aramıyorsun? Unutma ki, ne yapayalnızsın bu dünyada, ne de çaresizsin... Seni yaratan Allah, asla seni terk etmedi ve sana, taşıyabileceğinden fazla bir yük vermedi unutma! Oysa sen, çareyi hep dışarıda aradın, başkalarından medet umdun ve Rabb'ini unuttun. Bunun yerine sevgiye ve övgüye en çok layık olan Rabb'ine sarılsaydın, derdini O'na açsaydın ve çareyi O'nda arasaydın,  belki de bu güne dek hissettiğin yalnızlığı ve çileli günleri yaşamayacaktın. Çünkü sen ne zaman Allah'a sarılmayı bırakırsan, şeytan bunu bir fırsat bilir ve gelip sana sarılır dikkat et!
      Sana her ne iyilik gelirse Allah'tan, her ne kötülük gelirse kendindendir. Sen, nefsine uyup, özünü unutursan. Özündeki rahmeti görmeyip, dışarıya bakarsan, Her türlü sıkıntı ve bela senin peşinde dolanacaktır. Çünkü bu halinle sen, şeytanın elinden tutmuş oluyorsun. Hal böyleyken sen, bile bile kötülüğü kendi üzerine çekmiş oluyorsun ama farkında değilsin. Buraya dikkat et! Farkındalığın farkında bile değilsin. İyiyle kötüyü ayıramayacak kadar uzaksın kendinden anlıyor musun? 
      Biraz daha derin bak, bir parça daha dikkat sarf et. Artık dışarıyla ilgilenmeyi bırak, senin çözümün içinde, şifren özünde. Allah, rahmetini senin yüreğine bağışlamış ama sen hala bunu anlamamakta ısrar ediyorsun. Zihnindeki gürültüden kurtulmalısın, aksi takdirde her daim kapını çalan Rabb'inin sesini duyamıyorsun. Başına her gelen yüzünden artık başkasını suçlamayı bırak. İçine dön, özünü bul ve Hakk'ın o derin rahmetini hisset.
     Bu günden itibaren kendine bembeyaz bir sayfa açmanı öneriyorum. Kötüyü değil, iyiyi gör. Kusura değil, güzele bak. Derde değil, ardındaki rahmete odaklan. Olumsuzluk kavramını çıkar aklından. Sen, sadece ve sadece olumlu ol, olumlu hisset... Bu sayede her an Rabb'ini hissedeceksin yüreğinde. Unutma! Sen Allah'a sımsıkı sarılmazsan, şeytan gelip sana sarılır.
      Dua ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder