31 Mart 2014 Pazartesi

ALLAH, DUASINDA ISRARCI OLANI SEVER...

      Israr...
      Azmin, üstelemenin bir diğer adı olsa gerek ısrar. Doğru yerde kullanıldığında nice kazançlar sağlar insana. Aksi takdirse, yanlış kullanımlarda ise bir o kadar kayba uğratır ne yazık ki. Her şeyin gereksiz olanı anlam ifade etmediği gibi, ısrarın da gereksiz yerde ve gereksizce kullanımı anlamsız ve ayrıca zararlıdır...
      " Allah, Duasında Israrcı Olanı Sever." Bu cümleye dikkat et! Yine iki farklı mana, iki farklı anlam gizli bu cümlede de. Biri, seni doğru yola sevk ederken, diğeri tam aksine yanlışa sürükler de sen bunu idrak edemezsin. Şimdi dilersen, bu cümledeki doğruyu ve yanlışı ayıklayalım seninle tek tek. Duada ısrarcı olmak, Kabul olup olmadığını düşünmeden, aklına bile getirmeden dua etmeye, Allah'ı hatırlamaya devam etmek demektir ve hatta ısrar etmektir. Buraya dikkatini vermeni isterim; Israr  kelimesinin asıl manasına ulaşmak üzeresin. Duada ısrar etmek derken sen ne anlıyorsun? Rabb'in, dualarını kabul etmesi için mi bu ısrarın? Yoksa, kabul etmediği halde bu duruma aldırış etmeden Rabb'ine dua etmeyi sürdürmen mi? Şimdi anlamaya başladığını görüyorum. Farkındasın değil mi? Bu cümlede iki farklı mana yüklü olduğunu şimdi çok daha net kavraya bildin umarım. Sen sen ol, duaların kabul olsa da, olmasa da Rabb'ini unutma. Dua etmeyi, O'nu anmayı bir an olsun bile bırakma. Bilirsin ki, Allah, hakkında hayırlı olan duayı kabul eder. Kabul olmayan bir duan için asla isyan etme ve Allah'a olan inancını yitirme. Sen duanı et, gerisini düşünme bile, unutma ki Rabb'in senin için en güzelini, en hayırlı olanı gerçekleştirecektir. Israrın bir diğer anlamına takılı kalanlara bakacak olursak, onlar ne denli zararda olduklarının farkında olmadıkları gibi, bu durumu çok da umursadıkları gözlenemez. Onlar da ısrar ederler, dualarında ısrarcı olurlar fakat, biraz önce senin idrak ettiğin mananın tam aksine demir atmış durumdadırlar. Dua ederler etmesine de, bir süre sonra dualarının kabul olmadığını görünce ısrar etmeye koyulurlar ama bu ısrar dua etmek adına değildir, isyan etmek, duasının neden kabul olmadığını sorgulamak içindir. İşte bu da, cümledeki diğer manadır. Allah korusun, bu durum insanı küfre götürür. Rabb'i sorgulamak ne haddimize? O dilerse kabul eder, dilerse verir ve dilerse alır bunu unutma!
      Allah, kulunun dileğini, isteğini yavaş yavaş halleder, kabul eder. Kulum beni unutacak mı, benden umudu kesecek mi yoksa her şeye rağmen beni anmaya, dua etmeye devam edecek mi diye sınar. Sonrasında ısrarında doğru yolda olanın mükafatını fazlasıyla verir. Senin en büyük hatan nedir biliyor musun? Bir kez dua ediyorsun ve bir daha o duayı düşünmüyorsun bile, yanılıyor muyum? Oysa ki, Rabb'den her gelene razı olmanın şuuru içersinde, duanda ısrarcı olmalısın. Buradaki bir diğer manayı sorgular gibisin, hissediyorum. Şimdi sen bana; " Madem Allah, kulu için hayırlı olan duayı kabul eder ve dilerse kabul etmez, ne diye duamda ısrarcı olayım ki, O dilerse olur, dilemezse olmaz." Diye soruyorsun. İşte bu da, manadaki diğer olumsuz anlamı görmektir. Unutma! Sen Rabb'ini unutmadıkça ve anmaya devam ettikçe Rabb'in de seni asla unutmaz. Sen duanı et, kabul olmadı mı yine et, yine mi kabul olmadı, yine ısrar et. Yeter ki her daim Rabb'inle birlikte olduğunu idrak et ve bunu yansıt. Şunu da belirtmek isterim ki, duanın da, dua etmenin de bir adabı ve türlü türlü şekilleri vardır ki burada bunların hepsine değinmeyeceğim. Dikkatini çekmek istediğim taraf, mutlak samimiyet ve teslimiyetle içinden geldiği gibi, hakkında hayırlı olanı Allah'tan dilemek ve bu manada dua etmektir. Birine bir kötülüğün dokunacaksa, bunun için Rabb'inden yardım dilemek adına dua etmek ne denli manasız bir bekleyiştir. İnsanlığa hayrı dokunmayacak bir iş için yaptığın duanın da kabul olmasını beklemek, ancak ve ancak kendini kandırmaktan ibarettir.
      İstikametin ve yönün her neresi olursa olsun, her nerede olursan ol, Allah yolunda olmadıkça bil ki gittiğin yol yanlış, yöneldiğin istikamet belirsizdir. Şunu da unutma ki, Allah'ı hatırlamak ve anmak için illa ki dua etmek gerekmez, O'nun varlığını hissetmek ve buna inanmak da bir tefekkür ve yaşayıştır. Şimdi sen, evet sen! Her daim dua et Rabb'ine ve duanda ısrarcı ol fakat bir tek kendin için değil, tüm insanlık için, tüm yaratılanlar için dua et ki, duanın kabulündeki tecelliyi hisset. Unutma ki; Başkası için istemedikçe kendin için istemenin bir manası yoktur.
      Dua ile...

©Poweredby farkında mısın?® 2014™

http://google.com/+farkındamısınsufi
http://www.facebook.com/farkindamisinsufi
http://blog.radikal.com.tr/Blog/farkinda-misin
http://farkindamisinsufi.blogspot.com
http://www.blogger.com/home
http://farkindamisinsufi.simplesite.com.tr
http://farkindamisinsufi@outlook.com
http://www.youtube.com/FARKINDA MISIN
http://www.youtube.com/channel/UCINHdWqHyeftfdtTm4oR7GA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder